6 Şubat depremleri sonrası oluşmuş olabilecek enerji transferine dikkat çeken Görür, işaret ettiği bölge için ilk kez "Korkudan midemizi ağzımıza getiriyor derler ya, o durumda" ifadelerini kullandı.
Görür o bölge için "İlk bekleyeceğimiz deprem burada olmalı" derken İstanbul'da beklenen depremin büyüklüğünü de açıkladı.
Depremlere ilişkin uyarılarıyla sık sık gündeme gelen ve özellikle 6 Şubat deprem felaketi sonrası ağzından çıkan her bir cümle, vatandaşlar tarafından dikkatle takip edilen Prof. Dr. Naci Görür, yine çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
6 Şubat öncesi Kahramanmaraş için uyarıda bulunduğunu vurgulayan Görür, "Artık Maraş demiyorum, bitti orası" diyerek yeni bir bölgeyi işaret etti.
Prof. Dr. Naci Görür'ün katıldığı TELE1 canlı yayınında yaptığı açıklamalar şu şekilde:
"1999 depremlerinden sonra Kahramanmaraş, Malatya, Çelikhan'a dikkat edilmesi gerektiğini söylerken hiç dikkat edilmedi ve olan oldu. Şimdi o zaman Marmara depremini konuşurken soruyorlardı; 'başka nerede deprem bekliyorsunuz?' Parmağımı kapatıp diyordum ki; Kahramanmaraş yöresinde.
Şimdi tarih tekerrür ediyor bana yine bana sorsanız 'Hocam Marmara'yı konuştuk başka nerede deprem bekliyorsunuz?' Artık Maraş demiyorum, bitti orası. Şimdi parmağımı kapatıyorum Tunceli diyorum. Ve bunu da ben yine dile getirdim.
Yani birkaç ay önce Tunceli'ye dikkat diye feryat ettim, bağırdım. Sağ olsun Tunceli Valisi, anladığım kadarıyla sesimizi duymuş; şu anda ciddi bir faaliyet gösteriyorlar.
Şimdi, burası niye tehlikeli? Bizim yer bilimciler olarak öngörülerimiz var. Şimdi birincisi Erzincan hem de Bingöl Kuzey Anadolu Fayı'nın üzerinde. Yani canlı fayın üzerinde yaşayan 2 kent.
Erzincan'da en son deprem diyelim ki 1939, 1990 yıllarında var belli. Erzincan ile Bingöl arasındaki o fayın adına Yedisu Fayı deniyor. O fayda en son deprem 1794, 7.2 büyüklüğünde bir deprem olmuş. Bunun üzerine 250 sene koyarsan bugünlere yaklaşıyor. Dolayısıyla periyodu da dolmuş. Yani bu Yedisu Fayı tekerrür periyodunu doldurmuş. Bu demektir ki deprem oluşturdu, oluşturacak durumda.
Bir de 6 Şubat gibi muazzam depremler oluştu. O depremlerin de buraya enerji transfer etmiş olması mümkün. O bizim işte korkudan midemizi ağzımıza getiriyor derler ya, o durumda. Şimdi bakıyoruz; zaten fayın periyodu dolmuş, enerji aşırı halde yüklenmiş, bir de 6 Şubat depremleri buraya enerji transfer etmiş olabilir. İlk bekleyeceğimiz deprem burada olmalı. Onun için biz Erzincan'ı ve özellikle Bingöl-Karlıova'yı çok riskli durumda düşünüyoruz.
Bu bölümün hemen altında da Tunceli var. Fayın üzerinde Pülümür var. Yani bu 7'nin üzerindeki fayla burun buruna. Doğu Anadolu Fayı da bu Karlıova'yla Göynük arasında dolu. Tunceli bir kıskaç altında; Bingöl gibi. O nedenle bu kentlere özel ihtimam göstermek lazım."
Prof. Dr. Görür, olası İstanbul depremine ilişkin de uyarılarda bulundu.
"Bu tür küçük depremlerin olması bize genelde Marmara Bölgesi’nin bir gerilim altında olduğunu işaret edebilir. Biz büyük depremi Marmara Denizi’nin içerisinde Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde bekliyoruz. Yani 160 kilometre uzunluğundaki fay sisteminin içerisinde Adapazarı Körfezi’nden başlayıp Tekirdağ'a kadar giden alan içerisinde bekliyoruz.
Burada önemli miktarda enerji birikiminin olduğunu düşünüyoruz. Ve bu enerji birikimi ister istemez bütün bölgeyi kimi zamanlarda enerjiden dolayı haber ediyor. Bir anlamda bölgede bir enerji yüklenmesinin belirtileri olarak ufak depremler de görülebiliyor. Marmara Denizi'nin güney kısmında kuzey anadolu fayının güney kolu var, bu kol kuzeydeki deprem beklediğimiz kol kadar enerji biriktirmiyor, uzun zamanda bu kol büyük deprem üretiyor.
Dolayısıyla yakında biz Marmara Denizi'nin güneyinde bir deprem beklemiyoruz ama kuzey kolda beklediğimiz depremin Marmara Denizi’nin güneyini de etkileyeceğini düşünüyoruz. Onun için tüm bölge olarak hazırlıklarımızın devam etmesi gerekir.
İstanbul’da hep diyoruz minimum 7.2, maksimum 7.5 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde. Özellikle Adalar Fayı ile Kumburgaz Fayı’nın kırılması ile bu boyuta ulaşacağını düşünüyoruz.
Tekirdağ Fayı’nın ise daha önce kırıldığını hesap ederek bu fayın deprem oluşturmayacağını tahmin ediyoruz. Yani Silivri açıkları ile Tekirdağ açıkları arasındaki kesimde bir depremin olmayacağını düşünüyoruz. Çünkü bu kesimde en son deprem 1912 yılında Şarköy depremi oldu ve bu kol enerjisini yitirdi.
Ama Silivri açıklarıyla Yeşilköy açıkları arasındaki Kumburgaz Fay Kolu’nda ve Adalar’ın güneyinde bulunan fay kolunda kilitlenmenin olduğunu, enerji birikiminin olduğunu ve dolayısıyla ikisinin ayrı ayrı ya da birlikte kırılarak Marmara Bölgesi’nde 7.2 ile 7.5 arasında depremler üreteceğini düşünüyoruz."